Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, son bir ayda Kovid-19 nedeniyle hastanenin acil servislerine gelen hasta sayısının yaklaşık yüzde 60 oranında azaldığını söyledi.
Oğuztürk, Türkiye’ye gelen aşılarla birlikte haziran ayında aşılamanın hızlandığını, birkaç gündür de günlük 1,5 milyonu aşan rakamlarla aşılama yapıldığını söyledi.
Bunun salgınla mücadelede daha iyimser bir tablonun oluşmasına yol açtığını belirten Oğuztürk, bu şekilde devam ederse temmuz ayı sonunda toplumsal bağışıklık oranına ulaşılabileceğini ifade etti.
Oğuztürk, “Sağlık Bakanlığı, 18 yaş üstü kişilerin birinci ve ikinci dozu olmak üzere yarısından fazlasının aşılandığını açıkladı. Bu gerçekten önemsenecek bir yüzde. Toplumsal bağışıklama sonrasında da zaten Kovid-19 ile mücadelede elimiz çok daha güçlü hale gelecektir.” dedi.
Haziran ayı itibarıyla Kovid-19 hastalarının oranının ciddi anlamda düştüğünü, bunun hem servis hem de yoğun bakım doluluk oranlarına yansıdığını aktaran Oğuztürk, şöyle konuştu:
“Acile Kovid-19 şikayetiyle gelen hastaların oranı son bir ayda neredeyse yüzde 60 oranında düştü. Ağır hasta sayıları da yüzde 50 oranında azalmış durumda. Bu, hastanede Kovid-19 hastalarına ayrılan yerlerin de aynı şekilde azalmasına yol açıyor. Bunda, yaz dönemi olmasının, bireysel tedbirlere uyumun ve aşılamanın devam etmesinin ciddi katkısı var. Özellikle BioNTech aşısı yaptıran kişilerin 12. günden itibaren yüksek antikor düzeyleri elde etmesi, hastalığa yakalanan kişilerin oranını da ciddi şekilde azaltıyor.”
“Önemli olan, aşıların varyant virüslere karşı etkin şekilde modifiye edilmesi”
Mutant virüslere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Oğuztürk, virüs yaşamaya devam ettikçe mutasyona uğrama ihtimalinin her zaman bulunduğunu, şu ana kadar da “Alfa”, “Beta”, “Gama”, “Delta” olmak üzere farklı ülkelerde çeşitli varyantlarının görüldüğünü ifade etti.
Şu an gündemde olan “Delta” varyantının bulaştırıcılık özelliği nedeniyle dünya genelinde endişeye sebebiyet verdiğini aktaran Oğuztürk, “Varyant virüslerin bu kadar endişe verici karşılanmaması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta bu, virüsün yaşamının doğal bir parçası. Başka bir varyantla da karşı karşıya kalınabilir. Burada önemli olan, aşıların yeni varyant virüslere karşı etkin şekilde modifiye edilmesi. Bilim dünyasının da şu anda elinde böyle bir güç ve teknik donanım var.” dedi.
Oğuztürk, virüsün mutasyona uğramasını engellemek için dünya genelinde hızlı şekilde aşılama yapılması ve toplumsal bağışıklığa ulaşılması gerektiğini belirterek “Şu anda ülkemizde uygulanan BioNTech aşısının İngiltere varyantı ve diğer varyantlara karşı yüzde 90’ların üstünde koruyuculuk sağladığı biliniyor. Delta varyantı için bu bir miktar düşmüş olsa da hala yüzde 80-85 arası fayda vermesi söz konusu. İngiltere’de bununla ilgili çalışmalar var.” diye konuştu.