featured
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Bu Susuzluk Nereye Kadar?

Bu Susuzluk Nereye Kadar?

Susuzluk.
Tüm uzmanlar gelecek süreçte ülkemizin yaşayacağı en büyük ve ciddi sorunun SUSUZLUK olduğu konusunda ortak bir görüş belirtiyorlar.
Ve bununla alakalı olarak,bir çok reklam faaliyetleri ve halkı bilgilendirmek üzere ilgili Bakanlık veya Belediyeler vasıtasıyla da bilboard çalışmaları yapılıyor.

Önemli olan kısmı şu ki.
Biz bundan ne sonuç çıkarıyoruz?
Bu uyarılara istinaden ne gibi sorumluluklar alıyoruz?
Kişisel anlamda üzerimize düşenin ne kadarını yapıyor ve bu tehlikeli sürecin ne kadar bilincindeyiz?

Bu soruları sormamdaki en büyük sebep şunlar;
Maalesef yaşadığımız şehir olan Ankara’nın suyunun Belediyemizin vermiş olduğu rakamlara göre ayla hesaplanmış süresi sadece 5 AY.
Gün olarak ise yalnızca 150 GÜN.
Günümüz şartlarını ve kalabalık şehirleşmeleri göz önünde bulunduracak olursanız, çabucak bitebilecek bir su oranı.

Başkentte reklam panolarından 'Susuz kalabiliriz' uyarısı - Haberso

Hal böyle olunca,her birimizin sadece bir vatandaş olarak değil;aynı zamanda bir insan olarak da;
Hem insanı.
Hem de vicdani sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır.
Bu görev zaruridir.

Üzülerek söylemeliyim ki.
Maalesef gözlemlerimiz bu sorumluluklarımızı,çok da yerine getirmediğimizi gösteriyor.
Her haliyle konunun ciddiyetine varamadığımızı görüyoruz.
Özellikle de bu salgın döneminde kişisel temizliğin çok dışında,bana kalırsa “can sıkıntısından ötürü” olmadık işler çıkarıp,anlamsızca su israfında bulunanları gördükçe kahrolmamak elde değil.
Bina önlerinde halı yıkayanlardan.
Durmadan ve sürekli arabasını yıkayanlara.
Her gün bahçesindeki boş alanları sulayanlardan.
Her hafta apartman içlerini baştan aşağı yıkayanlara kadar.
Neler neler.
Bu sadece dışarıdan görebildiğimiz haller.
Bir de bunun ev içi halleri var ki dışarısı böyle ise içeride neler yapılıyordur düşünmesi bile korkutucu.

Yeni Mesaj: Hindistan da Susuzluk Alarm Veriyor

Evet.
Ankara’nın 5 AYLIK yani 150 GÜNLÜK suyu var demiştik.
Bundan yıllar evvel de yine Ankara’da buna benzer bir durumla karşılaşmıştık ve o dönem neler yaşadığımızı bir çoklarımız çok iyi biliyor.
İçme suyu için köy çeşmelerine gidiliyordu.
Kişisel temizlik için suların aktığı zamanlarda kovaların içine su dolduruluyordu.
Ne hazin ve gariptir ki.
Bir türlü;
İbret almıyoruz.
Ders çıkarmıyoruz.
Her şeyden evvel,yaşadıklarımızı ve geçmişi çabuk unutuyoruz.
Ve yalnızca bugünü düşünüyor,keyfi davranıyoruz.

Susuzluk şu an yaşadığımız salgından çok daha tehlikeli bir konu.
Çünkü;
Su temel ihtiyaçtır.
Su temizliktir.
Su yaşam kaynağıdır.
Su doğanın gıdasıdır.
Velhasıl sadece insanları değil,insanın yaşam alanlarını da ilgilendiren can alıcı bir gereçtir.

Susuz geçen 1 saate 1 günü bile katlanamaz oluşumuz,onun kıymetini anlamanız için yeterli iken nedir bu vurdumduymazlık?
Bir şeyin yanlış olduğunu,hatalı olduğunu ve yapılmaması gerektiğini size illa yasalarla,yasaklarla ve cezalarla mı anlatılması gerekiyor?
Dinimizce de günahtır.
İsraf haramdır.
Vebaldir.
Kul hakkıdır.

Bir insan, birey ve vatandaş olarak bunun bilincinde olmanız için biraz olsun düşünmeniz yeterli.
Lütfen oturun ve düşünün.
Aklınızla düşünüp, vicdanınızla karar verin.
Bu şehir adına sorumluluk almak hepimizin görevi.
Bugün boşu boşuna israf ettiğimiz su kaynaklarını, yarınlarda arasak da bulamayız.
İşten işten geçmeden şehrine, kendine ve en önemlisi de geleceğine sahip çıkmalısın Ankara.

Son dakika... İstanbul'da susuzluk alarmı! Son 5 yılın en düşük seviyesi -  Son Dakika Haberleri İnternet

Başkent Medya özel içeriğidir. Tüm hakları saklıdır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Bu Susuzluk Nereye Kadar?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Başkent Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!